





HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI GENELGESİ HAKKINDA
Hazine Müsteşarlığı’nın 05.02.2010 gün 2010/4 sayılı “tazminat hesaplarının aktüerler tarafından yapılmasını” zorunlu tutar biçimde kaleme alınan ve bir takım (Yargıtay uygulamasına aykırı) hesaplama yöntemleri öneren genelgesi hiç bir biçimde yargıyı ve yargıcı bağlayıcı değildir. Üstelik, bu genelge Anayasa’nın 138.maddesi ile Hukuk ve Ceza Yargılama Yasalarına aykırı olduğundan geçersizdir.
1) Sigortacıların ve aktüerlerin Hayat Sigortalarında uyguladıkları hesaplama yöntemleri, ölüm ve yaralanma nedeniyle tazminat hesaplarında uygulanamaz. Hem hesap formülleri önemli olmayıp, asıl olan “hukuksal değerlendirmeler”dir. Bu değerlendirmeleri de ancak “Hukukçu Bilirkişer”yapabilirler. Zaten hesaplama yöntemleri Yargıtay’ca belirlenmekte olup, tazminat davalarında başka formüllerle hesaplama yapılması geçersizdir.
2) Söz konusu genelge’de, yasal düzenlemelere aykırı olarak yetkisiz kişiler ve ilgili kurum tarafından Amerikan CSO-1980 Yaşam (Mortalite) Tabloları kullanılması önerilmiş ise de, bunun yargıda açılan tazminat davalarında uygulanmak istenmesi yasal değildir. Çünkü, halen yargı’da ve Sosyal Güvenlik Kurumlarında uygulanması zorunlu olan PMF-1931 Yaşam Tablosudur. Bu tablonun yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 22.maddesi olup, İş Kazalarıyla Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortaları Hakkında 4772 sayılı Kanuna ek olarak (Çalışma Bakanlığı ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından birlikte) hazırlanmış ve
1965 yılında yürürlüğe konulmuştu. 5510 sayılı yeni Sosyal Güvenlik Yasası’nda, yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Yasa’nın 22.maddesi benzeri bir hüküm bulunmadığından, yeni bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar PMF-1931 yaşam tablosunun kullanılmasına devam edilmesi gerekmektedir.
3) Sigortacıların Hazine Müsteşarlığı Genelgesi’yle uygulatmak istedikleri Amerikan tablolarının pek çok sakıncaları vardır. Şöyle ki:
a) Kara Avrupasında toplum yapıları, hukuk düzenleri, yasaları az çok bize benzeyen ülkeler varken, okyanus ötesi bir ülkenin yaşam tablolarının alınmasının mantıklı bir açıklaması olamaz. Üstelik bu tablolar beyaz-zenci-göçmen gibi Amerikan toplumunun etnik yapısına göre düzenlenmiş ve yaşam düzeyi çok yüksek gösterilmiştir. Bizim toplum yapımızla uzak yakın bir benzerliği asla yoktur.
b) Bu tablolarla, SGK’ca kabul edilmiş yüzde beş iskonto oranı uyumlu değildir.
c) Bu tablolara göre yapılacak peşin değer hesapları, hem işçiyi ve hem de işvereni mağdur edecek sonuçlar doğuracaktır. Hesaplanacak yüksek miktarlı peşin değerler üzerinden işverene karşı açılan rücu davalarında Sosyal Güvenlik Kurumu, haksız ve fazla tahsilât yapma olanağı elde etmiş olacaktır. Öte yandan, yüksek miktarda hesaplanacak peşin değer tutarları, işçinin açtığı tazminat davasında tazminattan indirileceğinden işçi de mağdur edilecektir.
3) Hazine Müsteşarlığı Genelgesi’nde ayrıca %3 teknik faiz oranı önerilmiştir. Bu oranı kimin ve neye göre belirlediği belli değildir. Yargıtay her yıl için %10 artırım ve %10 indirim öngördüğüne göre, biz (yanlış da olsa) buna uymak zorundayız.
4) Ve nihayet Hazine Müsteşarlığı Genelgesi, Anayasa’nın 138. maddesi ile Hukuk Yargılama Yasası’nın 275-286 maddelerine aykırıdır.
-2-
Anayasa’nın 138.maddesi 1.fıkrasına göre: “Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.”
Maddenin 2.fıkrasına göre de: “Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.”
Maddenin 2.fıkrasında hiçbir organ ve makamın mahkemelere ve hakimlere “emir ve talimat veremeyeceği, GENELGE gönderemeyeceği” açıklandığına göre, Hazine Müsteşarlığı genelgesinin mahkemeleri bağlamayacağı Anayasa’nın açık hükmüdür.
Öte yandan, yukarda ilk bölümde belirttiğimiz gibi, Hukuk Yargılama Yasası’na göre: “Yargıç, bilirkişi seçiminde bağımsızdır. Dilediği ve uzmanlığına güvendiği kişileri bilirkişi seçmekte özgürdür. Ve ayrıca bilirkişi görüşüyle de bağlı değildir. Bilirkişi raporları Yargıcı bağlamaz.” (HMUK.m.275-286)