





NEDENSİZ ZENGİNLEŞMEDE ZAMANAŞIMI
1- Nedensiz zenginleşmede zamanaşımı
Sözleşmelere ve haksız eylemlere ilişkin zamanaşımı hükümlerinden başka, üçüncü bir borç kaynağı olan “nedensiz zenginleşme”davaları için yasada, (haksız eylem zamanaşımı sürelerinden farksız) ayrı bir zamanaşımı maddesi yer almıştır.
818 sayılı BK. 66.maddesi şöyledir :
“Nedensiz zenginleşmeden dolayı açılacak dava, zarar görenin, verdiğini geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl ve herhalde bu hakkın doğumundan başlayarak on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Eğer, mal edinimi, zarar gören için bir borç oluşturmuşsa, zarar görenin dava hakkı zamanaşımına uğramış olsa bile, o bu borcu yerine getirmez.”
Yeni 6098 sayılı TBK. 82.maddesi şöyledir:
“Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Zenginleşme, zenginleşenin bir alacak hakkı kazanması suretiyle gerçekleşmişse diğer taraf, istem hakkı zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcunu ifadan kaçınabilir.”
Görüldüğü gibi önceki BK.m.66’daki ve yeni TBK. m.82’deki süreler ile BK.m.60’daki ve TBK. m.72’deki süreler aynıdır. Ancak sürelerin başlangıcı ve işleyişleri farklıdır. Bu farkı açıklayabilmek için “nedensiz zenginleşme” kavramı üzerinde biraz durmak gerekmektedir.
2- Nedensiz zenginleşme kavramı
Borçlar Yasasında borç kaynakları üç bölüme ayrılmış olup,
Birincisi sözleşmelerden doğan borçlar, ((818/ 1-40) (6098/ 1-48)
İkincisi haksız eylemlerden doğan borçlar, (818/ 41-60) (6098/ 49-76)
Üçüncüsü nedensiz zenginleşmeden doğan borçlardır.(818/ 61-66) (6098/ 77-82)
a) 818 sayılı Borçlar Kanunu:
Madde 61’e göre “Haklı bir neden olmaksızın başkasının zararına mal edinen kimse, onu geri vermek zorundadır. Özellikle: 1.Geçerli olmayan, 2.Gerçekleşmemiş bulunan, 3.Sonradan ortadan kalkmış olan bir nedene dayanılarak elde edilen şeyin geri verilmesi gerekir.”
Madde 62’ye göre de “Borçlu olmadığı bir şeyi, kendi isteğiyle veren kimse, yanılarak kendisini borçlu sanıp verdiğini kanıtlamadıkça, onu geri alamaz.”
Zamanaşımına uğramış bir borcun ödenmesi veya ahlaki bir görevi yerine getirmek için verilen şey geri alınamaz.”
Bu maddelere göre nedensiz zenginleşmeyi şöyle tanımlayabiliriz : Sözleşmeler ve haksız eylemler dışında, bazı olayların ve bazı ilişkilerin yarattığı durumlar sonucu, haklı bir nedene dayanmaksızın, birinin malvarlığında azalmaya (eksilmeye) karşılık, ötekinin malvarlığında artma (çoğalma) olması; ya da birinin davranışı, işlemleri, eylemleri sonucu ötekinin malvarlığının artmaması, kazançlarındaki artışın engellenmesi veya gerçekleşmeyen ya da sonradan ortadan kalkan bir ilişki sonucu ödenen paranın ya da el değiştiren malvarlığının, geri vermesi gereken kişinin elinde kalması “nedensiz zenginleşme” durumlarıdır. Bunların yanı sıra, borçlu olmadığı şeyi, kendini borçlu sanarak ödeyen kişi, karşı yanı nedensiz zenginleştirdiğinden, yanıldığını kanıtlamak koşuluyla, verdiğini geri isteyebilir.
b) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu:
A.Koşulları
I.Genel olarak
Madde 77- Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.
Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.
II. Borçlanılmamış edimin ifası
Madde 78- Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.
Zamanaşımına uğramış bir borcun ifasından veya ahlaki bir ödevin yerine getirilmiş olmasından kaynaklanan zenginleşmeler geri istenemez.
Borç olmadığı hâlde ödenmiş olan edimin geri istenmesine ilişkin diğer kanun hükümleri saklıdır.
B. Geri vermenin kapsamı
I. Zenginleşenin yükümlülüğü
Madde 79- Sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür.
Zenginleşen, zenginleşmeyi iyiniyetli olmaksızın elden çıkarmışsa veya elden çıkarırken ileride geri vermek zorunda kalabileceğini hesaba katması gerekiyorsa, zenginleşmenin tamamını geri vermekle yükümlüdür.
II. Giderleri isteme hakkı
Madde 80- Zenginleşen iyiniyetli ise, yaptığı zorunlu ve yararlı giderleri, geri verme isteminde bulunandan isteyebilir.
Zenginleşen iyiniyetli değilse, zorunlu giderlerinin ve yararlı giderlerinden sadece geri verme zamanında mevcut olan değer artışının ödenmesini isteyebilir.
Zenginleşen, iyiniyetli olup olmadığına bakılmaksızın, diğer giderlerinin ödenmesini isteyemez. Ancak, kendisine karşılık önerilmezse, o şey ile birleştirdiği ve zararsızca ayrılması mümkün bulunan eklemeleri geri vermeden önce ayırıp alabilir.
C. Geri istenememe
Madde 81- Hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şey geri istenemez. Ancak, açılan davada hâkim, bu şeyin Devlete mal edilmesine karar verebilir.
3- İki yasa arasındaki farklar
a) 818 sayılı Yasa’nın 61.maddesinde “Haklı bir neden olmaksızın başkasının zararına mal edinen kimse, onu geri vermek zorundadır” denildiği halde, 6098 sayılı Yasa’nın 77.maddesi 1.fıkrasında “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür” denilerek, öğretide ve uygulamada ortaya çıkan yeni anlayışa uygun bir düzenleme yapılmıştır.
b) 818/BK. m.62’nin karşılığı olan 6098/TBK.78.maddesinde, nedensiz zenginleşmenin özel bir türü olan “borçlanılmamış edimin kendi isteğiyle yerine getirilmesi” düzenlenmiştir.
c) 818/BK m.65’in karşılığı olan 6098/TBK.m.81’de “Hukuka veya ahlaka aykırı bir amaca ulaşmak için verilen şeyin geri istenmesi” düzenlenmiştir. Maddenin ikinci cümlesinde ise, 818 sayılı Yasa’da bulunmayan yeni bir hüküm yer almış; “hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şey geri istenememekle birlikte, bu konuda bir dava açılmışsa, davanın reddine karar veren hakim, dava konusu şeyin davalıda bırakılmasını uygun görmezse, bunun Devlete mal edilmesine karar verebileceği” açıklanmıştır.
4- Geri alma davasının zamanaşımı hakkında açıklamalar
Nedensiz zenginleşene karşı, geri alma hakkı bulunan kişinin açacağı davalarda, zamanaşımı, kural olarak BK.66. maddesindeki bir ve on yıllık süreler ise de, bazı durumlarda geri verme yükümlülüğü, nedensiz zenginleşmeye değil, özel bir hukuk kuralına dayanıyorsa (örneğin, sonradan geçersiz hale gelen bir sözleşme, istihkak davası, haksız inşaat nedeniyle tazminat davası, sözleşmenin yerine getirilmesi davası, sözleşmeden dönme nedeniyle geri verme davası, vekaletsiz işgörmeye dayanan geri verme davası v.b. gibi durumlarda) artık zamanaşımı BK. m.66’ya göre bir ve on yıl değil, BK. m.125’e göre on yıl olacaktır.
Buna karşılık, aşağıdaki örneklerde BK.66 maddesindeki bir ve on yıllık zamanaşımı sözkonusudur :
1.Bir kimse kendi fidanını elinde bulundurduğu başkasının toprağına dikerse MK.m.655 ile yapılan yollamadan ötürü MK.m.648 uygulama alanı bulur. Davacının MK.m.649. uyarınca adalete uygun tazminat istemi, nedensiz zenginleşmeden doğan bir geri alma alacağı niteliğindedir. Bu tazminata BK. 66’daki zamanaşımı uygulanır. Zamanaşımının başlangıcı, taşınmaz malikinin geri isteme başvurusu yaptığı tarihtir.
2.Mülkiyete dayanan istihkak davalarında, dava hakkını ortadan kaldıran bir zamanaşımı süresi yoktur. Ancak, müşterek mallar mevcut değilse hak, bedele dönüşeceğinden bu durumda Yasanın 66. md.sindeki zamanaşımı süresinin uygulanması sözkonusu olur.
3.İyiniyetli zilyedin zorunlu ve yararlı, kötüniyetli zilyedin sadece zorunlu giderler nedeniyle isteyecekleri giderimler (tazminat) için açacakları davalarda zamanaşımı bir yıldır.Zamanaşımı, zilyedin malın geri alındığını öğrendiği günden işlemeye başlar.
4.Davacı Kurum, davalı işçiye yanlışlıkla ödediğini ileri sürdüğü ihbar ödencesinin geri verilmesini istemiştir. Bu tür davalarda zamanaşımı yönünden BK.nun 125. maddesi değil, 66. maddesi kuralı uygulanır.
5.Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan istirdat, ancak borçlu bulunmayan bir şeyin iradi olarak tediyesi hata hükümlerine tabidir.İade alacaklısı geri alma hakkının varlığını öğrenmesinden itibaren bir yıl ve herhalde bu hakkın doğumundan itibaren on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. İlkeye göre mahkemece yapılacak araştırma sonucunda doğacak uygun sonuca göre davanın zamanaşımından reddine veya kabulüne karar verilmesi gerekir.
6.Bankanın, hesap sahibine sehven fazla ödediği paranın tahsili için açtığı dava bir yıllık dava zamanaşımına tabidir.Tevdi (görevsizlik,işbölümü) kararından sonra süresinde görevli mahkemeye başvurulmamış olması nedeniyle davanın açılmamış sayılması halinde zamanaşımı kesilmemiş olur. Bu durumda BK.137.md.sindeki 60 günlük ek süreden de yararlanılamaz. Haksız iktisapta zamanaşımının başlangıcı, verme ya da ödeme tarihi değil, zarar görenin verdiğini geri almaya hakkı olduğunu öğrenme tarihidir.