BEDEN GÜCÜ KAYIPLARININ TESPİTİ
BEDENGÜCÜ KAYIPLARI
HANGİ YÖNETMELİĞE GÖRE VE NASIL BELİRLENMELİDİR
ÇELİK AHMET ÇELİK
1- Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, tüm haksız fiillerden kaynaklanan beden gücü kayıplarının tespitinde uygulanması zorunlu tek yönetmeliktir.
İş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu beden gücü kaybına uğrayan sigortalıların sürekli işgöremezlik dereceleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 19.maddesi 9.fıkrası ve 107.maddesi gereği 11.Ekim.2008 gün 27021 sayılı RG'de yayınlanarak yürürlüğe konulan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği"ne göre belirlenmekte; sigortalının meslekte kazanma gücünün en az %10 oranında azaldığı tespit edilirse, iş kazası veya meslek hastalığı sigorta dalından Yasa’nın 19.maddesine göre gelir bağlanmaktadır.
Bu Yönetmelikte bulunan cetveller, başka yönetmeliklerde bulunmadığı için, tüm haksız fiillerden kaynaklanan beden gücü kayıp oranlarının bu Yönetmeliğe göre belirlenmesi gerekmektedir.
2- Önceki Yasa döneminde uygulanan “Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü” yürürlükten kaldırılmıştır.
Önceki 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 135.maddesi (a) bendi gereği 1972 yılından beri beden gücü kayıplarının tespitinde uygulanmakta olan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 5510 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinden beş yıl önce, 29.07.2003 gün 4958 sayılı yasa’nın 50.maddesiyle yeni bir yönetmelik düzenlenmek üzere ve ayrıca 5510 sayılı Yasa’nın 106.maddesi 1.fıkrasıyla yürürlükten kaldırılmış; onun yerini Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği almakla, artık Tüzük geçerliğini yitirmiştir; hiçbir biçimde uygulanamaz.
3- Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin amacı ve işlevi farklıdır.
İlki 03.08.2013 gün 28727 sayılı RG’de ve değişiklik metni 28.09.2021 gün 31612 sayılı RG’de yayınlanan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği”nin yürürlüğe konuluş amacı 1.maddesine ve kapsam başlıklı 2.maddesine göre, sigortalı sayılanların, (iş kazası ve meslek hastalığı söz konusu olmaksızın) maluliyet, çalışma gücü kaybı, erken yaşlanma durumları ile bunların bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocuklarının hastalık, maluliyet, ağır engellilik durumlarının tespitine ve bu tespitlerde esas alınacak sağlık kurulu raporlarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Yönetmeliğin dayanağı 3.maddesine göre, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 25 inci, 28 inci, 47 nci, 94 üncü, 95 inci ve geçici 4 üncü maddeleri olup, Yasa’nın iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle beden gücü kayıplarının tespitine ilişkin 19.maddesinin bu Yönetmelikte uygulama yeri yoktur.
Şu halde, iş kazaları ve meslek hastalıkları ile tüm haksız fiillerden kaynaklanan beden gücü kayıp oranlarının tespiti, “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği”ne göre değil, "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği"ne göre yapılacaktır.
Her ikisi de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından hazırlanıp yürürlüğe konulan yönetmeler arasındaki farklar, konuları ve işlevleri, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin “malullük durumunun tespiti” başlıklı 51.maddesi 1.fıkrası (e) bendinde de görülmektedir. Yönetmeliğin ilk şeklinde yeterli prim ödeyenlerin “malullük” durumunun tespitinin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği"ne göre yapılacağı açıklaması varken, 25.08.2016 gün 29812 sayılı RG’de yayınlanan değişiklik metninde sigortalıların “malullük” durumunun Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği”ne göre belirleneceği biçimini almıştır.
4- Engellilik Yönetmelikleri
Trafik kazalarında beden gücü kaybına uğrayanların, sigorta şirketlerinden tazminat isteklerinde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun iki kez değiştirilen 90.maddesine ve Trafik Sigortası Genel Şartlarına dayanılarak, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Yönetmeliği’ne ve bu yönetmeliğin 18.maddesiyle yürürlükten kaldırılan (kısa adıyla) Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği’ne göre rapor alınması istenmekte ise de,
a) Anılan yönetmeliklerin yürürlüğe konuluş amacı ve yasal dayanakları 3.maddesine göre, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 2022 sayılı 65 yaşını doldurmuş muhtaç, güçsüz, kimsesizlere aylık bağlanması hakkında Kanun ve 5378 sayılı Engelliler Kanunu olup, 2.maddesi 3.fıkrasına göre iş kazalarında ve sosyal güvenlik gelir bağlama işlemlerinde bu Yönetmelik uygulanamaz. Ayrıca bu yönetmelikte, haksız fiillerden kaynaklanan beden gücü kayıplarında zorunlu unsurlar arasında yer alan “yaş ve meslek” değerlendirmesi yapılmamaktadır.
b) Öte yandan, trafik kazalarında beden gücü kaybına uğrayanlara yapılacak sigorta ödemelerinde, Engellilik Yönetmeliğine göre düzenlenmiş raporların geçerli sayılması ve “ortaklaşa sorumlular” “işleten-sürücü-sigortacı arasında fark yaratılması, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61-62’nci ve 163-167’nci maddelerine aykırıdır. Aynı durum, trafik-iş kazalarında da söz konusudur. Engellilik Yönetmeliği’nin 2.maddesi 3.fıkrasında bu yönetmeliğin Sosyal Güvenlik ödemelerinde ve iş kazalarında geçerliği bulunmadığı açıklandığına göre, burada da ortaklaşa sorumlular arasında fark yaratılmaktadır.
c) Her ne kadar, 2918 sayılı KTK’nun 6704 sayılı Yasa ile (sigorta şirketleri yararına) değiştirilen 90.maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 gün ve E.2019/40 K.2020/40 sayılı kararı ile iptal edilmesinden sonra, iptal kararına rağmen, aynı madde 09.06.2021 gün 7327 sayılı yasa ile yeniden ve aynı içerikte düzenlenmiş ise de, Anayasa’nın 153.maddesi 6.fıkrasına göre “Anayasa Mahkemesi iptal kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar.” Bu hükme aykırı hareket eden mahkemeler Anayasa hükmünü ihlal etmiş olurlar.
Bu nedenlerle de, tüm haksız fiillerden kaynaklanan beden gücü kayıp oranlarının tespiti, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Yönetmeliğine ve bu yönetmeliğin 18.maddesiyle yürürlükten kaldırılan Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine yapılamaz.
5- Beden gücü kayıplarının tespiti konusunda Yargıtay Özel Dairesi’nin yanlış kararları
Trafik ve Sigorta davalarının inceleme yeri olan Yargıtay Özel Dairesi, tüzük ve yönetmelikleri, yürürlük tarihlerine göre dönemlere ayırıp (amaçlarını ve yasal dayanaklarını dikkate almaksızın ve yürürlükten kaldırılanları da geçerli sayarak) beden gücü kayıplarının buna göre tespitini istemek suretiyle son derece yanlış bir görüş benimsemiş bulunmaktadır. Bunun neden yanlış olduğu, yukarda yaptığımız özetlerden kolayca anlaşılacaktır.