





KARAYOLUYLA YOLCU TAŞIMADA ZORUNLU SİGORTALAR VE GÜVENCE HESABI
ÇELİK AHMET ÇELİK
I- KONUYA GİRİŞ
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun ve buna bağlı Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 2003 yılında, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun ve buna bağlı Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 2007 yılında yürürlüğe girmesinden sonra, kazaya uğrayan yolcuların başvuracakları zorunlu sigortalar ile kazaya karışan araçların geçerli sigortaları bulunmaması durumunda Güvence Hesabı’na başvurular konusunda anlama, kavrama, öğrenme ve uygulama karmaşası yaşanmakta olduğunu görerek, tüm ilgilileri bilgilendirmek amacıyla bu yazıyı yayınlıyoruz. Anlatımda şu sıra izlenecektir:
1) Önce 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile buna bağlı Yönetmeliğe göre, kaza geçiren yolcuların ve ölümlerde haksahiplerinin başvurabilecekleri “zorunlu sigortalar” kısaca tanıtılacaktır.
2) Daha sonra, kazaya karışan araçların olay tarihinde geçerli “zorunlu sigortalarının” bulunmamaması durumunda, kaza geçiren yolcuların veya yakınlarının Güvence Hesabı’na başvurma koşulları açıklanacaktır.
3) En son, yolcu taşımada zorunlu sigortalardan ve Güvence Hesabı’ndan nerelerde, hangi koşullarda ve hangi tarihlerden başlayarak yararlanılabileceği anlatılacaktır.
II- YOLCU TAŞIMADA ZORUNLU SİGORTALAR
Taşımacıların, yolcular için yaptırmak zorunda oldukları kaza ve sorumluluk sigortalarına ilişkin yasal düzenlemeler 4925 ve 2918 sayılı yasalarda ve bağlı Yönetmeliklerde yer almıştır. 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 2003 yılında yürürlüğe girmesinden önce, taşımacıların yaptırmak “zorunda” oldukları iki sigorta türü vardı. Bunlardan birincisi, yalnız yolcular için bir ferdi kaza (can) sigortası türü olan “Otobüs Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” ve ikincisi, aynı zamanda motorlu araç işleteni olan taşımacıların 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesi gereği yaptırmak zorunda bulundukları (hem yolcular ve hem üçüncü kişiler için) Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası idi. Bu iki “zorunlu” sigorta türüne 10.07.2003 gün 4925 sayılı Yasa’nın 18.maddesiyle bir üçüncüsü eklenmiş ve taşımacıların (yolculuğun başlangıcından bitişine kadar otobüs içinde veya dışında) yolcuya gelebilecek her türlü zararlar için ”Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası” yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. Bu arada, “Otobüs Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” ad değiştirerek, yeni yasaya bağlı Yönetmelikte “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” adını almıştır.
Bu açıklamalara göre, yolcu taşımacılarının yaptırmak “zorunda” oldukları sigorta türleri sırasıyla şunlardır:
1) Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası
2) Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası
3) Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası
Her birini kısaca tanıtalım:
1- Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası
a) Taşımacıların yaptırmak zorunda oldukları üç sigorta türünden ilki, kısa adıyla “Koltuk Sigortası” bir “kaza sigortası” türü olup, bununla yolcular için “can güvenliği” sağlanmak istenmiştir. Yolcu ölürse poliçe tutarının tamamı (destekten yoksun kalanlara değil) mirasçılara ödeneceğinden doğrudan bir “can” sigortası, bir tutar “meblâğ sigortası”dır. Mirasçıların dışındaki destekten yoksun kalanlar “Koltuk Sigortası”ndan yararlanamazlar. Mirasçılar arasında ayrıca destekten yoksun kalanlar varsa, Koltuk Sigortasından paylarına düşen miktarın dışında ve bundan ayrı olarak, destekten yoksun kalma zararları için, öteki sorumluluk sigortalarına başvurma veya taşımacıya karşı dava açma hakları olacak; Koltuk Sigortası’ndan aldıkları sigorta bedeli hiçbir zaman ve hiçbir biçimde destekten yoksun kalma tazminatından indirilmeyecektir.
b) Yolcu ölmeyip de sakat kalmışsa Koltuk Sigortası Genel Şartları’ndaki sakatlık oranlarına göre tazminat ödenmeye çalışılmakta ise de, bu düzenleme hem yasalara aykırı ve hem de uygulama zorluklarıyla karşılaşılmaktadır. Bu nedenle ödemelerin yetkili Sağlık Kurullarından alınacak sakatlık raporlarına göre yapılması doğru bir uygulama olacaktır.
Ölüm tazminatında olduğu gibi, Koltuk Sigortasından alınan sakatlık tazminatı, ayrıca kazanç ve güç kaybı nedeniyle hesaplanan tazminattan indirilmez.
c) Zorunlu Koltuk Sigortası, ağırlıklı olarak bir “can” sigortası türü olmakla birlikte, tedavi giderleri yönünden “mal” sigortası niteliğindedir.
d) Zorunlu Koltuk Sigortasının en önemli özelliği, taşımacı ile sürücü ve yardımcılarının bir kusurları bulunmasa dahi zarar gören yolculara veya görevlilere gereken ödemenin yapılmasıdır. Çünkü bu sigorta türünde, taşımacının sorumluluğu üstlenilmemekte, doğrudan yolcular için kazaya karşı bir güvence (teminat) sağlanmış bulunmaktadır.
e) Otobüs Zorunlu Koltuk Sigortasında, yolculuğun başlangıcından bitimine kadar yalnız yolculuk ve hareket sırasında değil, mola ve duraklamalar dahil, otobüs dışında da uğranılan her türlü zararlar sigorta güvencesi kapsamındadır.
2- Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun “Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı bölümü 17. maddesinde: “Şehirlerarası ve Uluslararası yolcu taşımacıları, duraklamalar dahil olmak üzere kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyanın zarara uğramasından dolayı sorumludurlar” denildikten sonra, 18.maddesinde yeni bir sigorta türü uygulamaya sokularak, taşımacılara “Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası” yaptırma yükümlülüğü getirilmiş ve “Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17 nci maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır” denilmiştir.
3- Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası
Taşımacılar, aynı zamanda motorlu araç işleteni olmaları nedeniyle, 2918 sayılı KTK.nun 91.maddesi uyarınca, bu yasanın 85/1. maddesindeki sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” yaptırmak zorundadırlar. Uygulamada buna kısaca “Trafik Sigortası” denilmektedir.
Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasını yapan sigortacı, yasanın 98. maddesine göre tedavi giderleri ile tüm iyileşme giderlerini ve 99. maddesine göre araç hasarları ile ölüm ve yaralanma sonucu ortaya çıkan maddi zararları (destek tazminatını veya sürekli ya da geçici işgöremezlik zararlarını) yöntemince ve gerekli belgelerle başvuru gününden başlayarak sekiz gün içinde ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları kapsamında ödemekle yükümlüdür. Eğer ödemezse ve zarar görenler sigortacıya karşı dava açmak zorunda kalırlarsa, sigortacı, ayrıca faiz, yargılama gideri ve avukatlık ücreti ödemekle yükümlü olur.
Yukardaki açıklamalar, 4925 sayılı Yasa ile yürürlüğe konulan Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası” için de geçerlidir. Çünkü adıgeçen Yasa’nın 36.maddesinde “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri uygulanır” denilmiştir.
III-GÜVENCE HESABI
1- Yasal düzenleme ve güvence kapsamı
14.06.2007 gün 26552 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe konulan 03.06.2007 gün 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun “Zorunlu sigortalar” başlıklı 13.maddesi 1.fıkrasında “Bakanlar Kurulu, kamu yararı açısından gerekli gördüğü hallerde zorunlu sigortalar ihdas edebilir” denildikten sonra “Güvence Hesabı” başlıklı 14.maddesi 1.fıkrasında “Bu Kanunun 13.maddesi, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10.07.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabı oluşturulur” denilmiş; 2.fıkrada Hesaba başvurulabilecek durumlar belirtilmiştir.
Bu yeni düzenlemeyle, önceki Karayolu Trafik Garanti Sigortası Hesabı’nın yerini kapsamı daha geniş olan Güvence Hesabı almıştır. Bilindiği gibi, önceki Hesaptan yararlanma, 2918 sayılı KTK’daki Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sınırlıydı. Güvence Hesabında ise tüm “zorunlu sigortalar” kapsama alınmıştır. Bunlardan taşımayla ve motorlu araçların işletilmesiyle ilgili olanlar:
a) Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası
b) Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası
c) Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası
d) Yeşil Kart Sigortasıyla ilgili Motorlu Taşıt Bürosu ödemeleridir.
2- Güvence hesabına başvurma koşulları
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi 2.fıkrasında Güvence Hesabı’na başvurma koşulları açıklanmış olup, önceki Karayolu Trafik Garanti Sigortası Hesabı’na ilişkin koşullardan bir farkı bulunmamaktadır. Yeni Yasa’ya göre Güvence Hesabı’na şu durumlarda başvurulabilecektir:
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
c) Sigorta şirketinin mali bünye zafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için,
ç) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için,
d) Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca yapılacak ödemeler için.
3- Güvence Hesabı Yönetmeliği
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.06.2007 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra, Güvence Hesabı Yönetmeliği 26.07.2007 gün 26594 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe konulmuştur. Yönetmeliğin 9.maddesindeki Hesaba başvuru koşulları (yukarda) 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nda açıklandığı gibidir.
IV-KOLTUK SİGORTASI BULUNMAYAN ARAÇLARDAN DOLAYI
GÜVENCE HESABINA BAŞVURMA KOŞULLARI
1- Uygulama başlangıcı
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 14.06.2007 tarihinde yürürlüğe girdiğine ve Güvence Hesabı Yönetmeliği 26.07.2007 tarihinde yayınlandığına göre, bu tarihten önceki olaylar nedeniyle Güvence Hesabı’ndan tazminat istenmesi söz konusu değildir.
Şu halde, uygulama başlangıcı 26.07.2007 tarihidir.
Buna göre şöyle bir ayrım yapabiliriz:
a) 26.07.2007 tarihinden önce meydana gelen ticari taşıma kazalarında ölen yolcunun haksahipleri ile bedensel zarara uğrayan yolcular, taşıtın kaza tarihinde geçerli Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası’nın bulunmaması durumunda, aynı miktarda tazminatı “taşımacıdan” alabileceklerdir.
b) 26.07.2007 tarihinden sonra meydana gelen taşıma kazalarında ölen yolcunun haksahipleri ile bedensel zarara uğrayan yolcular, taşıtın kaza tarihinde geçerli Zorunlu Koltuk Sigortası bulunmaması durumunda “Güvence Hesabına” başvurabileceklerdir.
2- Taşıma türlerine göre uygulama başlangıcı
a) Şehirlerarası otobüsle yolcu taşımalarında
Güvence Hesabından yararlanma yönünden uygulama başlangıcı, yukarda belirtildiği gibi, Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği 26.07.2007 tarihi olacaktır.
b) İl sınırları içindeki ve şehiriçi taşımalar ile 100 kilometreye kadar taşımalarda
İl içi taşımalarda Zorunlu Koltuk Sigortası uygulaması henüz başlatılmamıştır. Ne zaman başlatılacağı da belli değildir. 22.01.2004 gün 6789 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda ve Ulaştırma Bakanlığı Genelgeleri ile uygulama başlatılmak üzere iken, 13.11.2009 gün ve 27405 sayılı RG.’de yayınlanan 02.11.2009 gün 2009/15545 sayılı Kararname ile bu konuda düzenleme yetkisi Hazine Müsteşarlığı’na verilmiş; Hazine Müsteşarlığı 28.06.2010 gün 2010/8 sayılı Genelgesinde:
“4925 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin 2 nci fıkrası ile kanun kapsamı dışında bırakılan taşımalar ile yine aynı kanunun 2 nci maddesinin 3 üncü fıkrasıyla düzenlenmesi ilgili mahalli idarelere bırakılan il sınırlan içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamı dışında” bırakıldığı bildirilmiştir.
Kısaca söylersek: İl içi ve şehir içi taşımalarda Zorunlu Koltuk uygulaması henüz başlatılmamış; tersine yukarda açıklanan Bakanlar Kurulu’nun 02.11.2009 gün 2009/15545 sayılı kararıyla ertelenmiştir.