KOLTUK SİGORTASI UYGULAMASI KENT İÇİ VE İL İÇİ TAŞIMALARDA HENÜZ BAŞLATILMAMIŞTIR
I- OLAYIN ÖZETİ :
1) İl içinde işçi servisi yapan midibüse (küçük otobüse) bir başka aracın çarpması sonucu işçinin kolu kopmuş.
2) Kazanın oluşunda servis aracı (midibüs) şoförü değil, çarpan araç sürücüsü %100 tam kusurlu bulunmuş.
3) Midibüsün, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası olduğu duyumunu alarak (ya da Koltuk Sigortası olduğunu sanarak) tazminat talebinde bulunmak istiyorsunuz.
4) Otobüs firmasına karşı bu konuda (Koltuk Sigortası konusunda) dava açabilip açamayacağınızı soruyorsunuz.
II- YANITLAR:
1) ŞEHİR İÇİ TAŞIMALARDA KOLTUK SİGORTASI YOKTUR.
İl içi taşımalarda Zorunlu Koltuk Sigortası uygulaması henüz başlatılmamıştır. Ne zaman başlatılacağı da belli değildir. 22.01.2004 gün 6789 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda ve Ulaştırma Bakanlığı Genelgeleri ile uygulama başlatılmak üzere iken, 13.11.2009 gün ve 27405 sayılı RG.’de yayınlanan 02.11.2009 gün 2009/15545 sayılı Kararname ile bu konuda düzenleme yetkisi Hazine Müsteşarlığı’na verilmiş; Hazine Müsteşarlığı 28.06.2010 gün 2010/8 sayılı Genelgesinde:
“4925 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin 2 nci fıkrası ile kanun kapsamı dışında bırakılan taşımalar ile yine aynı kanunun 2 nci maddesinin 3 üncü fıkrasıyla düzenlenmesi ilgili mahalli idarelere bırakılan il sınırlan içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamı dışında” bırakıldığı bildirilmiştir.
Kısaca söylersek: İl içi ve şehir içi taşımalarda Zorunlu Koltuk uygulaması henüz başlatılmamış; tersine yukarda açıklanan Bakanlar Kurulu’nun 02.11.2009 gün 2009/15545 sayılı kararıyla ertelenmiştir.
2) KOLTUK SİGORTASI OLSAYDI, SAKATLIK ORANINA GÖRE TAZMİNAT ÖDENECEKTİ.
Sizin olayınızda Koltuk Sigortası uygulaması olsaydı, ödenecek olan tazminat, kolu kopan kişinin Sağlık Kurullarınca belirlenecek “sakatlık oranı”nın halen 125.000 limite uygulanmasıyla ortaya çıkacak rakam olacaktı. Örneğin, sakatlık oranı %45 olarak belirlenmişse, Koltuk Sigortasından ödenecek tazminat 125.000 x %45 = 56.250 TL. olacaktı. (Nereden duydunuzsa, kim söylediyse 2.000 TL diye bir şey yok!)
3) OTOBÜS ŞOFÖRÜ KUSURSUZ OLDUĞUNA GÖRE, TAŞIMACIYA KARŞI DAVA AÇAMAZSINIZ.
Burada konuyu ikiye ayıralım:
a) İşçi Servis Aracından söz ettiğinize göre, işçiler işveren tarafından temin edilen bir araçla taşınmaktadırlar. Bu gibi durumlarda servis aracında meydana gelen kazalar “iş kazası” sayılır ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sakat kalan işçiye gelir bağlanır.
b) Kural olarak, Servis Aracında meydana gelen kazalardan (eğer servis şoförü kusurlu ise) işveren sorumlu olur. İşveren sorumlu olduğunda da ona karşı maddi manevi tazminat istenebilir. Şu kadar ki, SGK tarafından bağlanan gelirlerin ilk peşin değeri tazminattan düşülür.
c) Servis Aracı şoförü kusurlu değilse ve sizin olayınızda olduğu gibi karşı araç sürücüsü %100 tam kusurlu ise, işverenin sorumluluğu yönünden nedensellik bağı kesilir, yani işverenden tazminat istenemez. O zaman siz karşı aracın işleteni, sürücüsü ve Trafik Sigortasını yapan sigorta şirketini dava edeceksiniz.
4) KARŞI ARAÇ SÜRÜCÜSÜNÜN TAM KUSURLU OLMASI NEDENİYLE AÇACAĞIMIZ DAVA:
a) Karşı aracın sahip veya işletenini, sürücüsünü ve aracın Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasını yapan sigorta şirketini dava edeceksiniz.
b) Kaza hangi yıl olmuşsa o yılın limiti dahilinde sigorta şirketinden sakatlık tazminatı isteyeceksiniz.
c) İşleten ve sürücüden hem maddi ve hem de manevi tazminat isteyeceksiniz.
d) Kaza 01.04.2005 tarihinden sonra olmuşsa zamanaşımı (8) yıl, 01.04.2005 tarihinden önce olmuşsa (5) yıldır.