





KOLTUK SİGORTASINDAN TÜM YOLCULAR YARARLANIR.
KOLTUK SİGORTASINDAN TÜM YOLCULAR YARARLANIR.
YAŞ SINIRLAMASI YOKTUR. KUCAKTAKİ ÇOCUK DAHİ YARARLANIR.
1) Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası’ndan bütün “yolcular” yararlanma hakkına sahiptir. Araçta yolcu olup da ölen bir çocuk, hatta kundaktaki bir bebek olsa dahi, bir kaza ve meblâğ sigortası olarak Koltuk Sigortası güvence tutarı (ki halen 125.000 TL.dır) TAMAMI ölen yolcunun mirasçılarına EKSİKSİZ ve KESİNTİSİZ ödenir. Ödenmek zorundadır. Ödenmezse, dava açmaya gerek yoktur. Doğrudan İCRA TAKİBİ yapılmalıdır. Sigorta Şirketi icra takibine itiraz ederse, hemen İTİRAZIN İPTALİ davası ile birlikte %40 İNKAR TAZMİNATI istenmelidir. Dava kesin kabul edilecektir.
2) Sigorta Şirketleri ya bu konuyu iyi bilmemekte veya bilmez görünmek işlerine gelmektedir. Konunun daha iyi anlaşılması için “KARAYOLUYLA YOLCU TAŞIMA” kitabımızdan şu bölümü aşağıya alıyoruz:
“Bazı sigortacıların, “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası”ndan yararlanacak “yolcular” konusunda yanılgıya düştükleri; yasal düzenleme gereği taşımacıların yaptırmak “zorunda oldukları” bu sigorta türünün adında geçen “ferdi kaza” deyimine bakarak, bunu, isteğe bağlı özel bir kaza sigortası olan “Ferdi Kaza Sigortası” ile karıştırdıkları görülmektedir. Bu yanılgı sonucu, Ferdi Kaza Sigortası’na uygulanan Türk Ticaret Kanunu’nun 1321/2.maddesi’nin Zorunlu Koltuk Sigortası’na da uygulanacağını sanmaktadırlar. (Ya da öyle işlerine gelmektedir.) Oysa,TTK 1321/2.maddesindeki “küçüklerin, kısıtlıların ve ayırtım gücünden yoksun olanların ölümünü şart koyarak sigorta edilmelerinin geçersiz ve yok hükmünde” olduğuna ilişkin maddenin konuluş amacı, sigortanın bu tür kişilere bakmakla yükümlü olanlar tarafından yaptırılması halinde, küçüklerin ve kısıtlıların ölümünden bu kişilerin çıkar sağlamalarını önlemek için olup, bunun Zorunlu Koltuk Sigortasıyla uzak yakın bir ilgisi yoktur. Çünkü, Zorunlu Koltuk Sigortası’nda TTK 1321/2.maddesindeki gibi bir çıkar ilişkisi yoktur. Daha açık bir deyişle, Koltuk Sigortası’nda, sigorta ettiren (taşımacı) ile sigorta edilenler arasında bir çıkar ilişkisi olmadığı gibi, rizikonun oluşmasında sigortadan yararlanacak kişilerin bir etkisi de söz konusu değildir. Sonuç olarak, Zorunlu Koltuk Sigortası’nda Türk Ticaret Kanunu’nun 1321.maddesinin 2. fıkrasının uygulama yeri yoktur. Bunun sonucu olarak yolculuk sırasında kaza geçirip bedensel zarara uğrayan küçükler, kısıtlılar ve ayırtım gücünden yoksun olanlar ve bunlar ölmüşlerse haksahipleri (mirasçıları) Koltuk Sigortası’ndan yararlanma hakkına sahiptirler.
3) Bu konudaki duraksamaları gidermek için olsa gerek, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 34.maddesi gereği yürürlüğe konulan Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde şu açıklamalara yer verilmiştir:
Yönetmeliğin 57.maddesi 10.bendinde (önceki Yönetmelik 48.madde h) bendinde) “6 yaşın altında olan çocuklar yolcu bileti düzenlenmeksizin kucakta seyahat edebilirler. Bunlar için ayrı koltuk talep edilmesi halinde, bilet ücreti geçerli ücret tarifesi üzerinden % 30 indirimli düzenlenir. ” denilmiştir.
Yönetmeliğin 57.maddesi 10.bendinde (önceki Yönetmelik 48.madde (ı) bendinde) de: “6 yaş ve üzeri tüm yolcuların ayrı koltukta seyahat etmesi zorunlu olup, altı ile 12 yaş arası çocuklar ile yaş şartı aranmaksızın en az (Değişik ibare:RG-21/8/2009-27326) % 40 oranında özürlü olduğunu belgeleyen kişiler için bilet ücreti geçerli ücret tarifesi üzerinden % 30 indirimli düzenlenir” denilmiştir.
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’ndeki bu hükümlerle, artık, duraksamaya ve yanılgıya yer kalmamıştır. Buna göre, küçükler, kısıtlılar ve ayırtım gücünden yoksun olanlar ve bunlar ölmüşlerse haksahipleri (mirasçıları) Koltuk Sigortası’ndan yararlanacaklardır.
4) YARGITAY’ın bu konudaki bir kararında şu açıklamalar yapılmıştır:
Özet: Küçük ve kısıtlı yolcular da Koltuk Sigortasından yararlanırlar. Bu sigorta türünde TTK 1321/2.maddesinin uygulanma yeri yoktur.
Davacı vekili, müvekkillerinin ortak çocuğu olan Caner’in davalı sigorta şirketi nezdinde Otobüs Zorunlu Koltuk Kaza Sigorta poliçesiyle sigortalı otobüste yolcu iken meydana gelen kazada öldüğünü ileri sürerek, sigorta tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacıların murisi olan Caner’in kaza tarihinde küçük olması nedeniyle TTK’nun 1321.maddesi uyarınca poliçenin geçersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Uyuşmazlık, Otobüs Zorunlu Koltuk Kaza Sigortası poliçesi ile sigortalı araçta yolculuk yapan küçüğün ölümü halinde, bu sigortanın TTK’nun 1321/2 nci maddesi hükmü uyarınca geçerli olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Bu tür sigortanın teminat kapsamını belirleyen Genel Şartlar 1.maddesinde “İşbu sigorta, şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşıyan ve poliçede kayıtlı otobüste seyahat eden yolcuları, sürücüleri ve yardımcılarını, taşımacılık hizmetinin başlangıcından bitimine kadar geçen seyahat süresi içinde,maruz kalacakları her türlü kazaların neticelerine karşı temin eder” hükmüne yer verilmiş olup, bu tür sigortada sigorta ettiren, otobüsün işleteni veya taşımacı firmadır. TTK’nun 1321/2 maddesindeki geçerlilik halinin konuluş amacı ise, riziko şahsı korumak, diğer bir deyişle küçükler, kısıtlılar ve özellikle ayırtım gücünden yoksun olanlar hakkında, sigortanın bu tür kişilere bakmakla yükümlü olanlar tarafından yaptırılması halinde, küçüklerin ve kısıtlıların ölümünden bu kişilerin yararlandırılmasını önlemek ve bu konuda çıkacak çelişkileri gidermeye yöneliktir. Yukarda değinildiği gibi, Zorunlu Koltuk Sigortasında, sigorta ettiren ile riziko şahsı arasında bu tür menfaat ilişkisi olmadığı gibi, rizikonun oluşmasında sigortadan menfaati bulunan kişilerin bir etkisinin bulunması da mümkün bulunmadığına göre, bu tür sigortada TTK’nun 1321/2 maddesi hükmünün uygulanması mümkün olmadığından ve dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı sigorta vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.”
(11.HD.30.10.2003 gün ve 8714-10119 sayılı kararı)