





TRAFİK-İŞ KAZASI ASLİ GÖREVİ DIŞINDA ARAÇ KULLANDIRILAN İTFAİYE ERİNİN ÖLÜMÜ İŞVERENİN SORUMLULUĞU
TRAFİK-İŞ KAZASI ASLİ GÖREVİ DIŞINDA ARAÇ KULLANDIRILAN İTFAİYE ERİNİN ÖLÜMÜ İŞVERENİN SORUMLULUĞU
1) Olay, bir “Trafik-İş” kazasıdır. Anlatımınıza göre, itfaiye eri, asli görevinin dışında yeterli deneyime sahip olmadığı araç kullanma işiyle görevlendirilmiş ve kaza yaparak ölmüştür.
2) Bu olayda, itfaiye erinin, asli görevi dışında araç kullanırken tek yanlı kaza yaparak ölmesi ve bilirkişi tarafından kazanın oluşunda yüzde yüz kusurlu bulunmasıyla, işveren Belediyenin sorumluluğu yönünden “nedensellik bağı” kesilmiş görünmekte ise de, Belediye’nin ilgili birimi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77.maddesine göre, ölen itfaiyeciyi, yeterli deneyim ve beceriye sahip olmadığı araç kullanma işinde görevlendirmekten dolayı kusurlu ve sorumlu tutulabilir.
3) Ancak, itfaiye erinin 5510 sayılı Yasa’dan önceki 5434 sayılı Yasa ve 657 sayılı Yasa kapsamında devlet memuru olduğunu bildirmenize göre, eğer Belediyeyi sorumlu tutarak destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açacaksanız, görevli mahkeme İdare Mahkemesi olacaktır.
4) İdari Yargı’da kısmi dava açılamayacağına göre, önceden bir tazminat hesabı yaptırarak dava açmanız gerekecektir. Öte yandan davanın zamanaşımı olay tarihinden itibaren (1) yıl, zararı ve sorumluyu öğrenme tarihinden itibaren en geç (5) yıl olup, hesaplatacağınız tazminatı ve buna ek olarak manevi tazminat miktarlarını belirterek Belediye’den yazılı istekte bulunduktan ve (60) gün bekleyip olumlu veya olumsuz bir yanıt aldıktan sonra, ya da Belediye hiç yanıt vermemişse (60) günlük bekleme süresinin dolmasından sonra ikinci (60) günlük süre içinde dava açmanız gerekecektir.
5) Bu arada ölen itfaiyecinin eş ve çocuklarına 2330 sayılı yasaya göre “nakdi tazminat” ödenmişse, bu ödeme, tazminat miktarlarından düşülecektir.
6) Eğer Belediye, itfaiye hizmetlerini, T.Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren bağlı kuruluşlardan birine yaptırıyorsa ve itfaiyeciler İş Kanununa tabi ise, o zaman İş Mahkemesinde dava açılacaktır.
7) Olayın bir trafik-iş kazası olması nedeniyle, 2918 sayılı KTK’nun 92/b maddesine göre destekten yoksun kalanlara Trafik Sigortasından tazminat ödenmesi zorunlu ve yasanın emredici hükmü ise de, ne yazık ki Yargıtay’ın ilgili Özel Dairesi, yirmi yıllık yerleşik içtihadına ve anılan yasanın açık hükmüne aykırı olarak iki yıldır “ödenmeyeceği” yönünde kararlar vermektedir. Bunun yanlışlığını, İstanbul Barosu Dergisi’nde yayınlanan iki ayrı yazımda kesin biçimde kanıtlamış isem de, Özel Daire yanlışını sürdürmektedir. Bu yazıları, SİTE’mizin “Araştırma Yazıları” bölümüne “İşleten ve Sürücü Yakınlarının Trafik Sigortasından Yararlanmaları” başlığı altında görebilirsiniz ve ekranın sağındaki PDF simgesini tıklayarak ve ekranı genişleterek özgün biçimleriyle okuyabilirsiniz. Ayrıca “Güncel konular” bölümünde aynı konu “10 Soru-10 Yanıt” başlığı altında yer almıştır. Bu son yazıda matematiksel gerçeklik ortaya konmuştur. Dilerim, Yargıtay Özel Dairesi bir süre sonra yanlışından döner ve haksızlıklar son bulur.